|
HAM dolsun Türkiye(!)
Geçen gün bir
arkadaşıma rastladım, Kadıköy’de.
Adam Ressam.
Aslında iyi resim çizer.
Ama o gün kötüydü.
“Ne bu hal?” diyecek oldum, terebentinle
inceltilmiş boya gibi aktı.
Bir atölye açmış kendine. Hem eserlerini
rahat üretebilsin, hem bilgi ve
birikimini gençlere aktarsın, hem de
namerde muhtaç olmadan geçimini sağlasın
diye.
Bir an “Bugün 23 Nisan, neşe doluyor
insan” coşkusu sardı içimi.
“Eee! Ne güzel. Hayırlı olsun…” dedim.
“Darısı başına” yanıtını beklerken,
içimdeki neşe tırstı, topuklarını kıçına
vura vura döndü köşeyi o an.
Öğle bir bakış attı ki arkadaşım. Ben o
bakışı iyi bilirim. İçimdeki neşe de…
“Kardeşim!” Dedi, ağzını doldura
doldura.
“Ne zormuş bu işler! İşyeri kirası,
stopajı, yüzde 18 KDV’si, Gelir Vergisi,
Çöp Vergisi, Bağ Kur pirimi, ıcığı
cıcığı…"
"İşyeri kirası tamam… Gelir Vergisi, o
da tamam… Bağ Kur pirimi, eyvallah! Ama
bu işyeri kira stopajı ne kardeşim?
Nerede ise işyeri kirası kadar. Yani,
işyeri sahibinin vergisini mergisini de
sen yükleniyorsun. İnanmayan Şükrü
Kızılot hocaya sorsun. Bir de yılsonunda
“Aferin bu kazı iyi yolduk” der gibi
mülk sahibini vergi iadesiyle
ödüllendiriyorlar iyi mi?"
"Yahu, ben kirayı zor denkleştiriyorum.
KDV desen öğrenci yanaşmıyor, o da
cepten gidiyor. Ondan sonra da neden bu
işyerleri birer onar kapanıyor? Diye
dersine çalışmayan tembel öğrenciler
gibi tavana bakıp bakıp problem çözmeye
kalkıyorlar.”
…..
“Bir de HAMDOLSUN! Demiyor mu birileri.”
Tabii “HAM”dolsun diyecekler, dedim,
bütün savunma mekanizmalarımı harekete
geçirerek…
O an bir tüp kırmızı boya sıkılmış gibi
oldu kafası.
“Ne demek istiyorsun?” diye sordu.
Demem o ki, dedim.
“HAM” dolsun Türkiye ki istedikleri gibi
at oynatsınlar.
OLGUN insan pirim verir mi, Dini,
Türbanı siyasete alet edene, yatağa,
yorgana, çarşafa?
“HAM” dolsun ki… |
|
|
|